• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

düğüm

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 13825

elektrik

haritacılık

hekimlik

isim / noun – traffic

su ürünleri

tekstil

düğüm = ganglion [öz Türkçe - eski terim]

düğüm = gangliyon [öz Türkçe - eski terim]

düğüm = nod [öz Türkçe - eski terim]

düğüm = node [öz Türkçe - eski terim]

düğüm = ukde [öz Türkçe - eski terim]

DÜĞÜM = (düğüm nedir; düğüm ne demek; düğüm İngilizcesi) (sinema, televizyon) Bir dramatik yapıtta, serimden sonra, olguların birbiriyle çatıştığı, çatallaştığı, içinden çıkılmaz gibi görünen tıkanıklıklar yarattığı, gerilimli noktalar.

DÜĞÜM = (düğüm nedir; düğüm ne demek; düğüm İngilizcesi) 1. İplik, ip, halat vb. bükülebilir şeyleri kıvırıp kendi üzerine veya birbirine dolayarak yapılan boğum. 2. mec. Anlaşılamayan, çözülemeyen karışık durum: «İçi ne kadar karışık olursa olsun, bu samimiyet her düğümü çözer.» -P. Safa. 3. bl. Bilgisayar ağında başka birimlerle iletişim kurma yeteneği olan yazıcı, sunucu, bilgisayar vb. birim. 4. ed. Edebî eserlerde çapraşık olguların çözümlenmeden önce toplandığı en büyük merak unsuru. 5. fiz. Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan kararlı dalgalarda titreşim genliğinin sıfır olduğu noktalardan her biri: Ardışık iki düğüm arası bir yarım dalga uzunluğudur.

DÜĞÜM = (düğüm nedir; düğüm ne demek; düğüm İngilizcesi) 1. Yaprağın ayrıldığı eklem yeri. Nod. 2. Yürekte yürütücü dokuya ait atriyoventriküler ve sinüatriyal düğümler. 3.Ranvier boğumu.

DÜĞÜM = (düğüm nedir; düğüm ne demek; düğüm İngilizcesi) bilişim: Verinin kesikli biçimde gösterilmesini saptayan, hiçbir belirsizlik taşımayan kurallar kümesi.

DÜĞÜM = (düğüm nedir; düğüm ne demek; düğüm İngilizcesi) Bir oyunda gerilimin ve ilginin arttığı, işlerin karıştığı, çapraştığı yer. Düğüm öğesi çatışmalardan, çevrilen dolaplardan, birtakım gizlerden elde edildiği gibi, kişilerin karakter özellikleriyle de yaratılabilir.

DÜĞÜM = (düğüm nedir; düğüm ne demek; düğüm İngilizcesi) Bir romanda veya sahne eserinde olaydaki dolantıların meydana getirdiği tıkanıklık.

DÜĞÜM = (düğüm nedir; düğüm ne demek; düğüm İngilizcesi) bk. boğum.

DÜĞÜM = (düğüm nedir; düğüm ne demek; düğüm İngilizcesi) Budak.

DÜĞÜM = (düğüm nedir; düğüm ne demek; düğüm İngilizcesi) Orbital içinde bulunan elektronun ulaşamayacağı, içinde bulunamayacağı nokta veya düzlem.

DÜĞÜM = (düğüm nedir; düğüm ne demek; düğüm İngilizcesi) Oyunda serimden sonra, olayın ilk çapraştığı, çatallaştığı yer. Olayların düğümlenmesi oyunda gerilimi sağlar.

DÜĞÜM = (düğüm nedir; düğüm ne demek; düğüm İngilizcesi) uzayında yalınç kapalı eğri.

DÜĞÜM = (düğüm nedir; düğüm ne demek; düğüm İngilizcesi) Verinin kesikli bir biçimde gösterilmesini belirleyen ve hiçbir belirsizlik taşımayan kurallar kümesi.

düğüm = girih [Türkçe - Osmanlıca]

düğüm = ukde [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

abecesayısal düğüm abecesel düğüm adi düğüm ağ geçit düğüm noktası akım düğüm noktası aktif düğüm noktası alçalan düğüm noktası alt düğüm ana düğüm ara düğüm artan düğüm asal düğüm asal düğüm noktası asıl düğüm ata düğüm atriyoventriküler düğüm av düğüm ayın düğüm noktasının boylamı azalan düğüm bağ ve düğüm bağlayıp düğüm yapmak bağlı düğüm bekçi düğüm gizli yereltimi bilinmeyen düğüm bir dalganın düğüm noktası bir eğrinin düğüm noktası çapraz düğüm çıkısın düğüm noktası çocuk düğüm çok fazla düğüm çok ilmekli düğüm çokkatlı düğüm devre düğüm noktası direk düğüm noktası durağan dalganın iki düğüm arasında en büyük genlikle titreşen noktası düğüm (devre düğüm açmak düğüm adı düğüm adresi düğüm atmak düğüm biçiminde düğüm biçiminde ülserle belirgin düğüm bölgesi düğüm çengeli düğüm çevirici düğüm çıkar düğüm çıkarma düğüm çizgisi düğüm çözmek düğüm çözücü düğüm diyagramı düğüm duraklat düğüm düğüm düğüm düzlemi düğüm düzlemleri düğüm etmak düğüm gagası düğüm geçiri matrisi düğüm genişletme damgası düğüm gerilimi düğüm gibi düğüm gruplandırma düğüm hatları düğüm ile ilgili düğüm ipi düğüm kimliği düğüm kontrol datumu düğüm levhası düğüm noktaları düğüm noktaları denge yöntemi düğüm noktalarının geri hareketi düğüm noktası düğüm noktası ayı düğüm noktası devri düğüm noktası manüplasyonu düğüm noktası periyodu düğüm noktası voltajı düğüm noktasındaki yük düğüm noktasından irtibatlama düğüm olmak düğüm olmuş düğüm oluşması düğüm polinomları düğüm sayacağı düğüm şekli düğüm takımı düğüm tanıtıcısı düğüm teorisi düğüm türü düğüm üstüne düğüm vurmak düğüm üzerinde etkinlik düğüm vurmak düğüm yöntemi düğüm yüzeyi düşüşün düğüm noktası eğreti düğüm ekliptik düğüm ekvatoryal düğüm eşkerteli düğüm çizgesi etkin olmayan düğüm eylemsiz düğüm faaliyetler düğüm üzerinde fiyonk biçiminde düğüm göbek ve düğüm arasındaki azami mesafe güney düğüm noktası hareketli düğüm ikili düğüm ikincil düğüm ilk düğüm ilmikli düğüm ipe düğüm atmak ipliğin ucuna düğüm atmak iplikteki düğüm kafes kiriş düğüm noktası karma düğüm kaskat düğüm kayar düğüm kaynak düğüm kısmi düğüm komşu düğüm kök düğüm kuzey sınırı düğüm noktası küçük düğüm lifli düğüm makas düğüm noktası mertek düğüm noktası microsoft network dizin hizmeti düğüm düzenleyicisi mobil düğüm noktası nivelman düğüm noktası oğul düğüm orta düğüm özel şebeke düğüm arayüzü paketleri mobil düğüm noktasına gönderen ve alan düğüm noktası paylaşılan düğüm noktası rijit düğüm noktalı jeodezik kubbe rijit düğüm noktası sayısal düğüm sinoatriyal düğüm son düğüm son düğüm noktası şebeke düğüm arayüzü şebeke düğüm noktası tek düğüm topolojik düğüm tutulmamış düğüm tutulmuş düğüm tutulu düğüm uç düğüm ufak düğüm üç artık düğüm üst düğüm yükselen düğüm zincir düğüm veri yapısı

1: 0 ms