İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 6454 BEND = [bend] verb
1 eğmek, bükmek * eşanlamlı : bow, curve, flex, twist * karşıtanlamlı : straighten
İngilizce örnek : I've bent my knife, and now I can't use it.
Türkçe çevirisi : Bıçağımı büktüm, ve şimdi onu kullanamıyorum.
İngilizce örnek : The car ran into a lamp post and bent it.
Türkçe çevirisi : Araba bir ışık direğine çarptı ve onu büktü.
2 eğilmek, bükülmek * eşanlamlı : kneel, crouch, bow
İngilizce örnek : He bent down and picked up the umbrella.
Türkçe çevirisi : Eğilerek şemsiyeyi aldı.
İngilizce örnek : You must slow down when the road bends sharply.
Türkçe çevirisi : Yol birden kıvrılınca hızını azaltmalısın.
¤ noun
1 eğme, bükme * eşanlamlı : curve, bow, arc
2 dönemeç, viraj * eşanlamlı : turn
İngilizce örnek : You must look out for dangerous bends when approaching that town.
Türkçe çevirisi : O şehre yaklaşırken tehlikeli virajlara dikkat etmelisin.
* round the bend = kon. deli, çılgın
ilgili sözler / related words