• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

tie

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 4734

ana kullanım

teknik

TIE = [tay] noun
1 kravat * eşanlamlı : bow tie, necktie, cravat
İngilizce örnek : He is wearing a blue tie.
Türkçe çevirisi : Mavi bir kravat takıyor.
İngilizce örnek : That tie doesn't go with that suit.
Türkçe çevirisi : O kravat o takımla gitmiyor.
2 bağ * eşanlamlı : bond, link, connection, liaison, relationship
3 beraberlik, sonuç eşitliği * eşanlamlı : draw
İngilizce örnek : The game ended in a tie.
Türkçe çevirisi : Maç berabere bitti.
4 düğüm * eşanlamlı : knot, bow
¤ verb
1 bağlamak * eşanlamlı : bind, knot, fasten, join, connect, unite, link, attach * karşıtanlamlı : untie
İngilizce örnek : Tie this rope around your waist.
Türkçe çevirisi : Bu ipi beline bağla.
İngilizce örnek : He tied the boat securely to the tree.
Türkçe çevirisi : Kayığı ağaca sımsıkı bağladı.
İngilizce örnek : He tied the dog to a tree but it got loose and ran away.
Türkçe çevirisi : Köpeği bir ağaca bağladı ama serbest kaldı ve kaçtı.
2 bağlanmak
3 sp. berabere kalmak
* tie sb down (to sth) = elini ayağını bağlamak, özgürlüğünü kısıtlamak, ayak bağı olmak
İngilizce örnek : She has three children, who tie her down.
Türkçe çevirisi : Kendisine ayak bağı olan üç çocuğu var.
İngilizce örnek : My new job ties me down.
Türkçe çevirisi : Yeni işim elimi ayağımı bağlıyor. (Yeni işimden kıpırdayamıyorum.)
* tie up = birleştirmek

1: 0 ms