• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

kabul

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 2293

ünlem / exclamaiton

belirteç / adverb

bilişim

deyim / idiom

ünlem

KABUL = (kabul nedir; kabul ne demek; kabul İngilizcesi) ödeğin taşıyanınca ilgilisine gösterilmesinde parasını önelinde ödemeği kabullendiğini poliçe üstüne bir yazı yazmak suretiyle yapılan yüklenim.

KABUL = (kabul nedir; kabul ne demek; kabul İngilizcesi) 1. Bir poliçenin, adına çekilen kişi tarafından imzalanarak, borcun ödeneceğinin onaylanması. 2. Bir bankanın kendi üzerine çekilen poliçeye "kabul edilmiştir" şerhini koyması.

KABUL = (kabul nedir; kabul ne demek; kabul İngilizcesi) 1. Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma: «Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden» - C. S. Tarancı. 2. Konukları veya işi olanları yanına, katına alma: «Başımı kaşıyacak vaktim yok. Kabul saatlerine dikkat oluna!» - N. Hikmet. 3. Sunulan bir şeyi, armağanı alma. 4. Bir öneriyi uygun bulma, onaylama. 5. Bir yere alınma: Okula kabulüm için dilekçe verdim. 6. tic. Akseptans.

KABUL = (kabul nedir; kabul ne demek; kabul İngilizcesi) Köşe.

KABUL = (kabul nedir; kabul ne demek; kabul İngilizcesi) Ödeğin taşıyanınca ilgilisine gösterilmesinde parasını önelinde ödemeği kabullendiğini ödek üstüne bir yazı yazmak suretiyle yapılan yüklenim.

KABUL = (kabul nedir; kabul ne demek; kabul İngilizcesi) taplama. ~ etmek: taplamak.

kabul = olurlama [eski terim - öz Türkçe]

kabul = onama [eski terim - öz Türkçe]

kabul = varlama [eski terim - öz Türkçe]

kabul = varsayma [eski terim - öz Türkçe]

kabul = alma [Osmanlıca - Türkçe]

kabul = kabul etme [Osmanlıca - Türkçe]

KABUL = Alımlarda, muayene ve kabul komisyonunun incelemesi sonucu verilen belge.

Kabul

İngilizce - Türkçe

1: 0 ms