• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

thin

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 2017

bilişim

THIN = [tin] adjective
1 ince, zayıf, cılız * eşanlamlı : slim, slender, skinny, lean; scanty, meagre, scarce * karşıtanlamlı : fat
İngilizce örnek : Paper is thin.
Türkçe çevirisi : Kâğıt ince olur.
İngilizce örnek : That dictionary is thin, it isn't very thick.
Türkçe çevirisi : O sözlük ince, çok kalın değil.
İngilizce örnek : Be careful. The ice is very thin.
Türkçe çevirisi : Dikkatli ol. Buz çok ince.
İngilizce örnek : This ice is too thin to walk on.
Türkçe çevirisi : Bu buz, üzerinde yürünmeyecek kadar ince.
İngilizce örnek : She is tall and thin.
Türkçe çevirisi : O uzun boylu ve zayıf.
İngilizce örnek : You'll get thin if you don't eat.
Türkçe çevirisi : Yemek yemezsen zayıflarsın.
2 sulu, cıvık * eşanlamlı : watery, diluted
3 (bahane) sudan * eşanlamlı : flimsy

THIN = (thin nedir; thin Türkçesi) Meteorolojide "ince" terimi bulutluluk için kullanılan bir terimdir. Eğer gökyüzünde bulunan bulutlardan, bulutların arkasında kalan ay veya güneşin çember şeklindeki görüntüsü tam olarak görülebiliyorsa o zaman bu bulut örtüsü için ince bulut tabakası tanımlaması kullanılır.

1: 0 ms