• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

shot

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1962

ad / noun – sports

fotoğraf

hekimlik

sıfat / adjective – slang

sıfat / adjective – textiles

teknik

SHOT = ['şot] noun
1 etiş etme, atış, atım * eşanlamlı : report, discharge, burst
İngilizce örnek : He was killed by a shot fired at close distance.
Türkçe çevirisi : Yakından açılmış bir ateşle öldürülmüş.
İngilizce örnek : The hunter's first shot missed but he killed the rabbit with his second.
Türkçe çevirisi : Avcının ilk atışı ıskaladı ama tavşanı ikinci atışıyla öldürdü.
2 girişim, deneme * eşanlamlı : try, attempt
3 fotoğraf, resim
İngilizce örnek : I got a good shot of you as you jumped into the lake.
Türkçe çevirisi : Göle atlarken güzel bir resmini çektim.
4 iğne, aşı
İngilizce örnek : This shot will relieve you of your pain.
Türkçe çevirisi : Bu iğne seni ağrından kurtaracak.
İngilizce örnek : You must get a flu shot as soon as possible.
Türkçe çevirisi : Mümkün mertebe en kısa zamanda grip aşısı olmalısın.
İngilizce örnek : Flu season is about over; still, you should consider getting a flu shot.
Türkçe çevirisi : Grip sezonu bitti; yine de bir grip aşısı olmayı düşünsen iyi olur.
5 sp. şut, vuruş
İngilizce örnek : He had a shot at goal.
Türkçe çevirisi : Kaleye şut çekti.
* big shot = önemli kimse

1: 0 ms