Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 742mekân = uzam [eski terim - öz Türkçe]
mekân = uzay [eski terim - öz Türkçe]
mekân = yer [eski terim - öz Türkçe]
mekân = yerlek [eski terim - öz Türkçe]
mekân = ev [Osmanlıca - Türkçe]
mekân = yer [Osmanlıca - Türkçe]
MEKÂN
1. Yer, mahal: Bu mekân ev yapmaya müsait değil. / Başıma aldığım darbeyle zaman ve mekân kavramını yitirmiştim.
2. Restoran, gazino, kafeterya gibi eğlence ve dinlence yeri: Dün gittiğimiz mekânı çok beğendim. / Uyuşturucu satıcılarını yakalamak amacıyla polis o mekânı bastı.
3. Ev, yurt.
4. (gökbilim, eski) Uzay, feza.