• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

knock

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 8691

KNOCK = [nok] verb
1 vurmak, çarpmak, devirmek * eşanlamlı : hit, strike, bump, thump, pound, beat, slap
İngilizce örnek : He knocked his head against the post.
Türkçe çevirisi : Başını direğe çarptı.
İngilizce örnek : They knocked their heads together.
Türkçe çevirisi : Kafalarını birbirine tokuşturdular.
İngilizce örnek : She knocked her books off the desk on to the floor.
Türkçe çevirisi : Kitaplara çarparak sıradan yere düşürdü.
2 vurmak, çalmak, tıklatmak * eşanlamlı : hit, strike, tap, pound, beat
İngilizce örnek : He knocked at/on the door before he came in.
Türkçe çevirisi : İçeri girmeden önce kapıyı çaldı.
3 kon. kusur bulmak, eleştirmek * eşanlamlı : find fault, criticize, belittle
¤ noun
1 vurma, vuruş; vuruk * eşanlamlı : blow, hit, tap, rap, bump, smack, slap
İngilizce örnek : There is a knock at the door.
Türkçe çevirisi : Kapıda bir tak tak sesi var. (Biri kapıyı çalıyor.)
İngilizce örnek : I heard a knock at the door.
Türkçe çevirisi : Kapıda bir tak tak duydum.
İngilizce örnek : Did you hear the postman knock?
Türkçe çevirisi : Kapıcının kapıyı vuruşunu duydun mu?
İngilizce örnek : I saw the mechanic about the knock in my car.
Türkçe çevirisi : Arabamdaki vuruntu sesi nedeniyle tamirciye gittim.
2 kon. eleştiri
* knock down = vurup yere sermek * eşanlamlı : fell, level, demolish, destroy
İngilizce örnek : The car ran into a lamp post and knocked it down.
Türkçe çevirisi : Araba bir elektrik direğine çarptı ve onu devirdi.
İngilizce örnek : The old lady was knocked down by a car.
Türkçe çevirisi : Araba yaşlı kadını vurup devirdi.
* knock off = 1 paydos etmek
İngilizce örnek : He always knocks off at six o'clock.
Türkçe çevirisi : Her zaman saat altıda paydos eder.
İngilizce örnek : The painters knocked off work at 7.
Türkçe çevirisi : Badanacılar saat yedide işi paydos ettiler.
2 indirim yapmak
İngilizce örnek : The shop-assistant knocked 10% off the bill.
Türkçe çevirisi : Tezgâhtar fatura üzerinden %10 indirim yaptı.
* knock out = nakavt etmek, yere sermek
İngilizce örnek : The champion knocked the other boxer out in the second round.
Türkçe çevirisi : Şampiyon öbür boksörü (rakibini) ikinci rauntta nakavt etti.
İngilizce örnek : The champion was knocked out in the first round.
Türkçe çevirisi : Şampiyon ilk rauntta nakavt oldu.
* knock over = çarpıp düşürmek
İngilizce örnek : A car knocked the boy over.
Türkçe çevirisi : Bir araba oğlana çarpıp onu düşürdü.
İngilizce örnek : She knocked the teapot over.
Türkçe çevirisi : Çaydanlığa çarpıp onu düşürdü.
İngilizce örnek : The dog knocked over our new vase.
Türkçe çevirisi : Köpek yeni vazomuzu devirdi.
* knock up = 1 uyandırmak
2 çok yormak

1: 0 ms