İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 11507 FLOURISH = ['flariş] verb
1 gelişmek, ilerlemek * eşanlamlı : prosper, succeed, thrive, do well, grow, increase * karşıtanlamlı : decline
İngilizce örnek : Business is flourishing.
Türkçe çevirisi : İş gelişiyor.
İngilizce örnek : Turkey's economy is flourishing.
Türkçe çevirisi : Türkiye’nin ekonomisi gelişiyor.
2 (dikkati çekmek için) elinde sallamak * eşanlamlı : wave, brandish, wield, swing
İngilizce örnek : He flourished the banknote over his head.
Türkçe çevirisi : Kâğıt parayı eliyle başının üzerinde salladı.
¤ noun
fiyaka, çalım * eşanlamlı : display, show, ostentation, fanfare, dash
ilgili sözler / related words