Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 4701SÜS = (süs nedir; süs ne demek; süs İngilizcesi) 1. Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek, süs püs. 2. Süsleme veya süslenme işi: Süse düşkün. 3. Anlamı zenginleştiren edebiyat sanatı: Divan şiiri süse önem vermiştir. 4. mec. Güzellik veren, güzelleştiren şey: «Kitabı bir süs kabul etmek, kültür görgüsüzlüğünün en somut örneğini oluşturur.» -T. Dursun K.
SÜS = (süs nedir; süs ne demek; süs İngilizcesi) Asker.
SÜS = (süs nedir; süs ne demek; süs İngilizcesi) Hayvan tos vuracak durum alma.
SÜS = (süs nedir; süs ne demek; süs İngilizcesi) Polen ya da herhangi bir yapının üzerindeki süs, desen. Ornamentasyon.
süs = ziynet [öz Türkçe - eski terim]
süs = ârâyiş [Türkçe - Osmanlıca]
süs = hilye [Türkçe - Osmanlıca]
süs = pîrâye [Türkçe - Osmanlıca]
süs = zeyn [Türkçe - Osmanlıca]
süs = zînet [Türkçe - Osmanlıca]
süs = zîver [Türkçe - Osmanlıca]