• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

savurmak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 4827

SAVURMAK = (savurmak nedir; savurmak ne demek; savurmak İngilizcesi) 1. Havaya atıp dağıtmak, saçmak: «İşçiler buğdayı savurmakta ve taneyi samandan ayırmaktadır.» -N. F. Kısakürek. 2. Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak. 3. Kaldırıp atmak, fırlatmak: «Adam birden silkinip beni yavaşça yana savurdu.» -N. Eray. 4. (nsz) Şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak: Kılıç savurmak. Değnek savurmak. 5. Bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak amacıyla alıp yine kendi kabına dökmek: Sarnıcın suyunu savurmak. 6. Sallamak, uçurmak, dalgalandırmak: «Ayaklarını boşluğa savururken küçük dolap gürültüyle yıkıldı.» -P. Safa. 7. (nsz) Yalan, küfür vb. söylemek: «Onun bütün çapkınlığı Solmaz'a yoldan geçerken savurduğu birkaç kelimeden ibaretti.» -H. Taner. 8. mec. Boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek: Paraları savurmak.

savurmak = israf etmek [öz Türkçe - eski terim]

1: 0 ms