Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 18263gösteriş = alayiş [öz Türkçe - eski terim]
gösteriş = debdebe [öz Türkçe - eski terim]
gösteriş = fiyaka [öz Türkçe - eski terim]
gösteriş = lüks [öz Türkçe - eski terim]
gösteriş = nümayiş [öz Türkçe - eski terim]
gösteriş = tantana [öz Türkçe - eski terim]
gösteriş = şaşaa [öz Türkçe - eski terim]
GÖSTERİŞ = (gösteriş nedir; gösteriş ne demek; gösteriş İngilizcesi) 1. Gösterme işi. 2. Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış, çalım, alım çalım, kurum: «Eski hayat baştan başa bir nümayiş ve gösteriş hayatı idi.» -A. Haşim. 3. Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık: Bu yapının hiç gösterişi yok. 4. Görkem.
GÖSTERİŞ = (gösteriş nedir; gösteriş ne demek; gösteriş İngilizcesi) Doğrudan doğruya ya da bir çelgiden sonra, tepki yaratmak amacıyla, savut ucunu ileriye doğru uzatma.
gösteriş = âlâyiş [Türkçe - Osmanlıca]
gösteriş = debdebe [Türkçe - Osmanlıca]
gösteriş = kevkebe [Türkçe - Osmanlıca]
gösteriş = şân [Türkçe - Osmanlıca]
gösteriş = şa'şa'a [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words