Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 5501coşkun = hararetli [öz Türkçe - eski terim]
COŞKUN = (coşkun nedir; coşkun ne demek; coşkun İngilizcesi) 1. Coşmuş olan: «Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderim.» -T. Fikret. 2. Coşkulu: «Sevda, dedim, gönlümde bir coşkun ateş dalgalandı / Gözüm daldı, hayalimde yine binbir zevk uyandı» -E. B. Koryürek.
COŞKUN = (coşkun nedir; coşkun ne demek; coşkun İngilizcesi) Aldığı sinyalde hafif miktarda kirlenime neden olan ve efekt diziliminde güçlendirici olarak da kullanılabilen devre.
COŞKUN = (coşkun nedir; coşkun ne demek; coşkun İngilizcesi) Coşkun.
coşkun = cûşâcûş [Türkçe - Osmanlıca]