• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

ödev

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 2729

edebiyat

havacılık

isim / noun

isim / noun – education

ÖDEV = (ödev nedir; ödev ne demek; ödev İngilizcesi) 1. Belli bir ders konusu ya da ünitesi ile ilgili olarak öğrencinin yapması gereken zihin ya da beden çalışması. 2. Tek bir öğrenciye ya da bütün bir sınıfa, üzerinde düşünmeleri ve çalışmaları için verilen konu, sorun, iş. bk. ev ödevi, sınıf ödevi.

ÖDEV = (ödev nedir; ödev ne demek; ödev İngilizcesi) 1. Yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre ve yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife, vecibe: «Şimdiye kadar ihmal ettiğim için kendimi suçlu saydığım bir ödevi yerine getirdim.» -N. Hikmet. 2. Öğretmenin öğrencilere okul dışında yapmaları için verdiği çalışma: «Öğretmenleri ödev vermiş, ders çalışıyorlar.» -A. Ümit.

ÖDEV = (ödev nedir; ödev ne demek; ödev İngilizcesi) vazîfe. ~ ler: vezâif, vazîfeler.

ÖDEV = (ödev nedir; ödev ne demek; ödev İngilizcesi) Yapmak zorunda olduğumuz, yapmamız gereken şey; ahlakça yükümlü olduğumuz şey. Ödev duygusu: 1. Ödevlere karşı sorumluluk duygusu. 2. İstemelerimizin belirleyicisi olarak ahlak yasası üzerine bilinç (Kant).

ödev = vazife [öz Türkçe - eski terim]

ödev = vecibe [öz Türkçe - eski terim]

ödev = farz [Türkçe - Osmanlıca]

ödev = vazîfe [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms