• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

uzatma

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 9746

çeviribilim

eskrim

isim / noun

isim / noun – sports

turizm

UZATMA = (uzatma nedir; uzatma ne demek; uzatma İngilizcesi) 1. Borsada bir alışverişin gününü uzatma. 2. Borsada bir alışverişin gününü uzatmak için ödenen para.

UZATMA = (uzatma nedir; uzatma ne demek; uzatma İngilizcesi) Doğuma yardım sırasında bükülü olan baş veya bacak gibi yavru kısımlarının düzeltilme işlemi, ektensiyon.

UZATMA = (uzatma nedir; uzatma ne demek; uzatma İngilizcesi) Vergi yükümlülerine verilmiş sürelerin, geçerli özürler bulunması dolayısiyle yönetimce uzatılmasıdır.

UZATMA = (uzatma nedir; uzatma ne demek; uzatma İngilizcesi) 1. Uzatmak işi, temdit: «Selim Sırrı, yirmi senedir cüce uzatmaya, kambur yassılamaya çalışıyor.» -F. R. Atay. 2. Sıhhi tesisatçılıkta kısa boruları uzatmak için kullanılan, kısa boru parçası. 3. den. Bir ucu kıyıya bağlı durumda denize uzatılıp bırakılarak kullanılan balık ağı. 4. db. Ünlülerin uzun söylenişi. 5. sp. Oyun içerisindeki duraklama dakikaları. 6. sp. Eşit sayılarla biten bir elemeli oyunu, kazananın belli olması amacıyla, kurallarına uygun olarak belli bir süre daha sürdürmek.

UZATMA = (uzatma nedir; uzatma ne demek; uzatma İngilizcesi) Anlama bir şey katmayan sözcükler kalabalığı, bk. çoğaltma.

UZATMA = (uzatma nedir; uzatma ne demek; uzatma İngilizcesi) Bacakların ve ayakların hızını ve duyarlığını geliştirmek için yapılan bir alıştırma. Çalıştırılan bacağı her iki yöne doğru olabildiğince kaydırırken parmak ucunu yere değdirmeden hareket ettirme.

UZATMA = (uzatma nedir; uzatma ne demek; uzatma İngilizcesi) Bazı sözcüklerde hecenin uzun okunması: Fail, tacir, imdat vb.

UZATMA = (uzatma nedir; uzatma ne demek; uzatma İngilizcesi) Bir veya iki hecesinde uzun ünlü bulunan kelimelerde bu hecelerin uzun okunması: sade (sade), salim (salim), lazım (lazım), yarın (yarın), mevcudumuz (mevcudumuz), hakikî (hakiki), âlimane (alimane) "bilgince" vb.

UZATMA = (uzatma nedir; uzatma ne demek; uzatma İngilizcesi) Dokunmak için, köy tezgâhlarına gerilmiş iplik.

UZATMA = (uzatma nedir; uzatma ne demek; uzatma İngilizcesi) Elemeli oyunlarda, kazananı ve yeniği belli etmek gerektiğinden, olağan süresi eşit sayılarla biten bir oyunun, onar dakikalık iki bölüm halinde uzatılması.

UZATMA = (uzatma nedir; uzatma ne demek; uzatma İngilizcesi) Kısa bir açınığı uzun söyleme. Uzatma arkadan gelen bir veya birkaç sesliğin düşmesi sonucu olursa ona ÖDÜNLÜ UZATMA (Al. Compensatoire) denir. Ağabey'in âbey söylenmesi gibi.

UZATMA = (uzatma nedir; uzatma ne demek; uzatma İngilizcesi) Palamut, uskumru avlamak için kullanılan ağ.

uzatma = med [öz Türkçe - eski terim]

uzatma = itâle [Türkçe - Osmanlıca]

uzatma = medd [Türkçe - Osmanlıca]

uzatma = tatvîl [Türkçe - Osmanlıca]

uzatma = temdîd [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms