İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 4490 STRANGER = ['streyncı] noun
yabancı, el * eşanlamlı : foreigner, alien, newcomer, outsider * karşıtanlamlı : acquaintance, friend
İngilizce örnek : I feel like a stranger in this city.
Türkçe çevirisi : Bu şehirde kendimi bir yabancı gibi hissediyorum.
İngilizce örnek : I'm a stranger in these parts.
Türkçe çevirisi : Buraların yabancısıyım.
İngilizce örnek : I never lend books to strangers.
Türkçe çevirisi : Yabancılara (tanımadığım kişilere) asla ödünç kitap vermem.