smell
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 4781ana kullanım 1
ana kullanım 2
SMELL = [smel] verb
smelt [smelt]
1 koklamak * eşanlamlı : sniff, inhale, scent, stink, detect
İngilizce örnek : I want to smell those roses.
Türkçe çevirisi : Şu gülleri koklamak istiyorum.
İngilizce örnek : I smell something burning.
Türkçe çevirisi : Yanan bir şeyin kokusunu alıyorum. (Burnuma bir yanık kokusu geliyor.)
2 kokmak * eşanlamlı : smell
İngilizce örnek : The cake smells good.
Türkçe çevirisi : Kek güzel kokuyor.
İngilizce örnek : This fish smells bad.
Türkçe çevirisi : Bu balık kötü kokuyor.
İngilizce örnek : That wardrobe smells of moth balls.
Türkçe çevirisi : Şu gardırop naftalin kokuyor.
İngilizce örnek : The soup smelt delicious.
Türkçe çevirisi : Çorba nefis kokuyordu.
¤ noun
1 koku * eşanlamlı : odour, scent, stink, aroma, perfume, fragrance, stink
İngilizce örnek : I don't like the smell of this meat.
Türkçe çevirisi : Bu etin kokusunu sevmedim.
2 koklama
