Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 405hissetmek = duymak [eski terim - öz Türkçe]
hissetmek = duyumsamak [eski terim - öz Türkçe]
hissetmek = sezinlemek [eski terim - öz Türkçe]
hissetmek = sezmek [eski terim - öz Türkçe]
HİSSETMEK = (hissetmek nedir; hissetmek ne demek; hissetmek İngilizcesi) 1. Fiziksel bir uyarıyı duymak: «Hançer saplanmış gibi keskin bir sızı hissetmişti kasıklarında» - Kulin. 2. Bir şeyden etkilenmek, duymak. 3. Sezmek, farkına varmak, anlamak: «Bu yıkılışın ona geldiğini hep hissediyorduk.» - F. R. Atay. 4. mec. Saymak, addetmek: «Ömürleri boyunca hep kendilerini başkalarından sorumlu hissetmiş ve ancak böyle ayakta kalabilmiş insanlardan biriydi.» - E. Şafak.
hissetmek = algılamak [Osmanlıca - Türkçe]
hissetmek = duymak [Osmanlıca - Türkçe]