parasız
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 5553ana kullanım
deyim
sıfat / adjective
PARASIZ = (parasız nedir; parasız ne demek; parasız İngilizcesi) Bir malın ya da hakkın badelsiz kullandırılması durumu olup; vergilemeye engel olmamaktadır. Yararlananlar vergi ödemektedir.
PARASIZ = (parasız nedir; parasız ne demek; parasız İngilizcesi) 1. Parası olmayan: «Hayatında ilk defa, parasız ve fakir oluşuna kızdı.» -N. Hikmet. 2. Yoksul: «Son gün hemen bütünüyle parasız çocuklara kalırdı bayram yeri.» -A. Kutlu. 3. Para verilmeden elde edilen, bedava: «Belediye halk için parasız plajlar açmayı düşünüyor mu?» -N. Hikmet. 4. zf. Para verilmeksizin, bedavadan, bedava.
parasız = bedava [öz Türkçe - eski terim]
parasız = meccani [öz Türkçe - eski terim]
parasız = bilâücret [Türkçe - Osmanlıca]
parasız = meccânî [Türkçe - Osmanlıca]
parasız = râygân [Türkçe - Osmanlıca]
