Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 6518KAÇAMAK = (kaçamak nedir; kaçamak ne demek; kaçamak İngilizcesi) a. 1. Hoş görülmeyen bir şeyi ara sıra yapma: «İnan bana, erkeğin elinde armağanla gelmesi, kaçamağını bağışlatmak içindir.» -A. Kulin. 2. Bir şeyi belli etmeden, gizlice yapmaya çalışma: «Bununla beraber çok üzüntü içinde olduğunu da kaçamakla bana bakan gözlerinden anlıyordum.» -A. Gündüz. 3. Bir şeyden kaçınma yolu: Bir kaçamak noktası bularak... 4. Kaçacak yer, özellikle çobanların sürüyü barındırmak, saklamak için yaptıkları yer. 5. sf. Başkalarına belli etmeden, gizlice yapılan: «Yatak odasında üzerindekileri çıkarırken boy aynasına kaçamak bir bakış fırlattı.» -E. Şafak.
KAÇAMAK = (kaçamak nedir; kaçamak ne demek; kaçamak İngilizcesi) a. hlk. Mısır unundan yapılan yağlı bir yemek.
KAÇAMAK = (kaçamak nedir; kaçamak ne demek; kaçamak İngilizcesi) Bir çeşit çoban yemeği: Akşama kaçamak var.
KAÇAMAK = (kaçamak nedir; kaçamak ne demek; kaçamak İngilizcesi) Kendisine soru yöneltilen kişinin kaçınması ya da açık bir yanıt bulamadığı için soruyu yanıtsız bırakarak geçiştirmesi durumu.