• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

casual

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 7001

hekimlik

teknik

yöntembilim

CASUAL = ['kejuıl] adjective
1 tesadüfi * eşanlamlı : accidental, chance, unexpected, unplanned * karşıtanlamlı : planned, calculated, deliberate
İngilizce örnek : I don't know him at all well; he's only a casual acquaintance.
Türkçe çevirisi : Onu (hiç) iyi tanımıyorum; sadece tesadüfi bir tanıdık.
2 geçici
3 (giysi) günlük, sıradan * eşanlamlı : informal, unceremonious, offhand, relaxed * karşıtanlamlı : formal
4 gelişigüzel * eşanlamlı : occasional, random, contingent
5 rahat, kaygısız
İngilizce örnek : Our secretary is casual about her dress.
Türkçe çevirisi : Sekreterimiz giyim kuşamında rahat.
İngilizce örnek : The coach tried to appear casual about the defeat.
Türkçe çevirisi : Antrenör yenilgi konusunda rahat görünmeye çalıştı.

1: 0 ms