Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 2710ETEK = (etek nedir; etek ne demek; etek İngilizcesi) Dalyanlarda, zeytin kazığından hazneye kadar gelen ağ kısmı.
ETEK = (etek nedir; etek ne demek; etek İngilizcesi) 1. Giysinin belden aşağıda kalan bölümü. 2. Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik: «Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı.» -R. N. Güntekin. 3. Giysinin alt kenarı: «Vedia'nın eteklerinden gözlerini ayırmayarak onu takip ediyordu.» -P. Safa. 4. Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü. 5. Dağ, tepe, yığın vb. yamaçlı şeylerin alt bölümü: «Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü.» -H. Z. Uşaklıgil. 6. Yağmur sularının, çatının bazı yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan saç örtü: Baca eteği. Boru eteği. 7. argo Edep yeri.
ETEK = (etek nedir; etek ne demek; etek İngilizcesi) Çocuk kundağı.
ETEK = (etek nedir; etek ne demek; etek İngilizcesi) Derinin karın tarafı.
ETEK = (etek nedir; etek ne demek; etek İngilizcesi) İnsan ya da hayvan eşi, sonu.
ETEK = (etek nedir; etek ne demek; etek İngilizcesi) Kadınların önlerine bağladıkları önlük.
ETEK = (etek nedir; etek ne demek; etek İngilizcesi) Kasık.
ETEK = (etek nedir; etek ne demek; etek İngilizcesi) Kenar.
ETEK = (etek nedir; etek ne demek; etek İngilizcesi) Namus.
ETEK = (etek nedir; etek ne demek; etek İngilizcesi) Saçak, sallanan uç.
ETEK = (etek nedir; etek ne demek; etek İngilizcesi) Üreme organı (insan için).
ETEK = (etek nedir; etek ne demek; etek İngilizcesi) Yabanî yonca, fiğ.
etek = dâmân [Türkçe - Osmanlıca]
etek = dâmen [Türkçe - Osmanlıca]
etek = zeyl [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words