• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

boyunduruk

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 9334

isim / noun – mining

BOYUNDURUK = (boyunduruk nedir; boyunduruk ne demek; boyunduruk İngilizcesi) 1. Pastırmalık etlerin dinlendirildiği kuzey tarafı açık, diğer üç yanı ve üstü kapalı olan özel bölüm, sundurma. 2. Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen bir tür ağaç çember.

boyunduruk = esaret [öz Türkçe - eski terim]

boyunduruk = hegemonya [öz Türkçe - eski terim]

BOYUNDURUK = (boyunduruk nedir; boyunduruk ne demek; boyunduruk İngilizcesi) "U" biçiminde olan, ışıldağın yanlarındaki kelebek vidalara tutturulmuş, ışıldağın sağa, sola ve aşağı yukarı hareket etmesini sağlayan askı bağlantısı.

BOYUNDURUK = (boyunduruk nedir; boyunduruk ne demek; boyunduruk İngilizcesi) 1. Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen bir tür ağaç çember. 2. mim. Kapı veya pencere vb. açıklıkların üzerine konulan ağaç, taş veya beton kiriş, lento. 3. Mengenenin üst yanındaki kemer biçimli bölüm. 4. mec. Zulüm ve zorbalık baskısı, esaret: «Şark milletleri, zalimlerin boyunduruğu altında, uzun zamandan beri cehaletin karanlığına çömelerek yaşadılar.» -P. Safa. 5. sp. Güreşte hasmın başını koltuk altına alıp boynuna kol dolama oyunu.

BOYUNDURUK = (boyunduruk nedir; boyunduruk ne demek; boyunduruk İngilizcesi) Gömlek yakası.

BOYUNDURUK = (boyunduruk nedir; boyunduruk ne demek; boyunduruk İngilizcesi) Kapı ya da pencere gibi açıklıkların üzerine konulan ağaç, taş ya da beton kiriş.

BOYUNDURUK = (boyunduruk nedir; boyunduruk ne demek; boyunduruk İngilizcesi) Karşı güreşçinin başını koltuk altına alıp boynuna kolu dolama biçiminde yapılan güreş oyunu.

boyunduruk = yûğ [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

1: 0 ms