• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

chain

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 2272

dilbilim / linguistics

iletişim

yöntembilim

CHAIN = [çeyn] noun
1 zincir
İngilizce örnek : He arrived two hours late because his bicycle chain had broken.
Türkçe çevirisi : İki saat geç geldi çünkü bisikletinin zinciri kopmuştu.
İngilizce örnek : The road was icy, so I advised her to have chains put on the car.
Türkçe çevirisi : Yol buzluydu, bu yüzden arabaya zincir taktırmasını salık verdim.
2 sıra, dizi * eşanlamlı : string, link, series
İngilizce örnek : There is a chain of mountains in the South.
Türkçe çevirisi : Güneyde bir dağ silsilesi var.
¤ verb
zincirle bağlamak
İngilizce örnek : The watchdog was chained in front of the door.
Türkçe çevirisi : Bekçi köpeği kapının önüne zincirle bağlanmıştı.
* chain reaction = zincirleme reaksiyon
* chain store = bir firmaya bağlı mağazalardan biri
* in chains = mahkûm, tutsak, esir

1: 0 ms