tepmek
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 5816ana kullanım
TEPMEK = (tepmek nedir; tepmek ne demek; tepmek İngilizcesi) 1. bk.teprenmek (I)-2. 2. bk. tepertmek.
TEPMEK = (tepmek nedir; tepmek ne demek; tepmek İngilizcesi) 1. Deliğe bir şey tıkamak, bastırmak. 2. Saman ya da otu sıkıca bastırarak doldurmak: Samanı harara tep. 3.Çiğnemek. 4.Saklamak : Şu boncuğu bir yere tep ki görmesinler.
TEPMEK = (tepmek nedir; tepmek ne demek; tepmek İngilizcesi) 1. Hayvan, ayağıyla vurmak. 2. Üzerine basarak sıkıştırmak: Yünleri çuvala tepmek. 3. Çokça yürümek. 4. mec. Değerini anlamamak veya kestirememek, geri çevirmek: «Gelmiş buraya, başını sokacak, ekmeğini kazanacak bir yer bulmuş, hiç bunu teper mi?» -Y. K. Karaosmanoğlu. 5. mec. Yeniden ortaya çıkmak, tazelenmek, depreşmek: «Gündüz ya bir yere sokulup uyur ya sessiz sedasız sokaklarda dolaşır. Fakat akşam oldu mu derdi teper.» -H. E. Adıvar.
TEPMEK = (tepmek nedir; tepmek ne demek; tepmek İngilizcesi) Bel ya da kürekle kazmak.
TEPMEK = (tepmek nedir; tepmek ne demek; tepmek İngilizcesi) Çifte atmak: İneyh tepti.
TEPMEK = (tepmek nedir; tepmek ne demek; tepmek İngilizcesi) Dövmek.
TEPMEK = (tepmek nedir; tepmek ne demek; tepmek İngilizcesi) Saklamak.
TEPMEK = (tepmek nedir; tepmek ne demek; tepmek İngilizcesi) Sığır süt vermemek : Camış tepti.
TEPMEK = (tepmek nedir; tepmek ne demek; tepmek İngilizcesi) Tüylü kumaşları sürterek tüy ve kıllarından temizlemek.
