• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

people

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 98

iş dünyası

PEOPLE = ['pi: pıl] noun
1 insanlar, kalabalık, halk * eşanlamlı : crowd, populace, mob, public, masses
İngilizce örnek : Turkish people drink a lot of tea.
Türkçe çevirisi : Türk halkı çok çay içer.
İngilizce örnek : British people like reading newspapers.
Türkçe çevirisi : İngiliz halkı gazete okumayı sever.
İngilizce örnek : I love meeting people from different countries.
Türkçe çevirisi : Farklı ülkelerden insanlarla tanışmayı severim.
2 kişi, kimse, insan * eşanlamlı : persons, humans, human beings
İngilizce örnek : The room's full of people.
Türkçe çevirisi : Oda insan dolu.
İngilizce örnek : There are two people in the hall.
Türkçe çevirisi : Salonda iki kişi var.
İngilizce örnek : Two very tall people were sitting in front of me.
Türkçe çevirisi : İki uzun boylu kişi önümde oturuyordu.
İngilizce örnek : Some people never grow up.
Türkçe çevirisi : Bazı insanlar asla büyümez.
3 millet, ulus * eşanlamlı : nation, clan, tribe, race, folk, community
İngilizce örnek : Turks are a hard-working people.
Türkçe çevirisi : Türkler çalışkan bir ulustur.

1: 0 ms