gözde
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 1282ana kullanım
deyim
gözde = favori [öz Türkçe - eski terim]
gözde = güzide [öz Türkçe - eski terim]
gözde = hit [öz Türkçe - eski terim]
gözde = popüler [öz Türkçe - eski terim]
GÖZDE = (gözde nedir; gözde ne demek; gözde İngilizcesi) 1. Benzerleri arasında nitelikleri sebebiyle üstün tutulan, beğenilen, önem verilen (kimse veya şey), favori: «Kanmamaya dayanan bir oyunun gözde bir temsilcisi olmuştu.» -Ü. Dökmen. 2. a. Önemli bir kimsenin beğendiği kadın.
GÖZDE = (gözde nedir; gözde ne demek; gözde İngilizcesi) bk. odalık.
ilgili sözler / related words
artık gözde değil
balonun gözde kadını
çekici ve gözde kadın
gözde camsı cisim
gözde canlandırma
gözde çocuk
gözde diken olmak
gözde doğal lens yerine intraoküler yapay lens takılması
gözde kayma olması
gözde kişi
gözde konu
gözde koroidin inflamasyonu
gözde olan erkek çocuk
gözde olan etkisi
gözde olan şey
gözde olan tarafa geçmek
gözde olmak
gözde oluşan adale kasılması
gözde ön ve arka odacıkları dolduran sıvı
gözde parti
gözde sarı benek
gözde sarı benek ile ilgili
gözde siliyer kasların paralizi ve bunun sonucu ortaya çıkan uyum felci
gözde taraf
gözde turizm merkezi
gözde tutmak
gözde uygulama
gözde yer alan ve ışığı kıran saydam yapı
radyoterapi sonrası gözde kuruluk
sol gözde ptoz
uyaran bittikten sonra gözde kalan izlenim
yeniden gözde olmak
