Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 8954girinti = kript [öz Türkçe - eski terim]
girinti = reses [öz Türkçe - eski terim]
girinti = sinüs [öz Türkçe - eski terim]
GİRİNTİ = (girinti nedir; girinti ne demek; girinti İngilizcesi) 1. Ağaç dallarını kesmeye yarayan, orağa benzer bir araç. 2. bk. giriftiri.
GİRİNTİ = (girinti nedir; girinti ne demek; girinti İngilizcesi) 1. Kiracı. 2. Kira vermeden yalnız evin yıpranan yerlerini onararak oturan (kimse). 3.bk. gelinti (I). 4. Yabancı.
GİRİNTİ = (girinti nedir; girinti ne demek; girinti İngilizcesi) Boğaz tokluğuna çalışan (kimse).
GİRİNTİ = (girinti nedir; girinti ne demek; girinti İngilizcesi) Denize doğru uzanmış kara parçası, burun.
GİRİNTİ = (girinti nedir; girinti ne demek; girinti İngilizcesi) Dolambaçlı sokak.
GİRİNTİ = (girinti nedir; girinti ne demek; girinti İngilizcesi) Düz bir yüzeyde bulunan içeri girmiş bölüm.
GİRİNTİ = (girinti nedir; girinti ne demek; girinti İngilizcesi) Geçici olarak oturulan ev: Girintide oturuyoruz.
GİRİNTİ = (girinti nedir; girinti ne demek; girinti İngilizcesi) Girişgenlik.
GİRİNTİ = (girinti nedir; girinti ne demek; girinti İngilizcesi) İçgüveyi.
GİRİNTİ = (girinti nedir; girinti ne demek; girinti İngilizcesi) Kesilen odun parçaları.
GİRİNTİ = (girinti nedir; girinti ne demek; girinti İngilizcesi) Metal yüzeylerde, çukurlaşmış pürüz olarak beliren yüzey kusuru.
GİRİNTİ = (girinti nedir; girinti ne demek; girinti İngilizcesi) metalbilim: Metal yüzeylerde çukurlaşmış pürüz olarak beliren yüzey özürü.
GİRİNTİ = (girinti nedir; girinti ne demek; girinti İngilizcesi) Orak.
GİRİNTİ = (girinti nedir; girinti ne demek; girinti İngilizcesi) Tarlayı yabancı otlardan temizleme işi: Çocuklar girintiye gittiler.
ilgili sözler / related words