Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 2147bay = zengin [öz Türkçe - eski terim]
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 2157 BAY = [bey] noun
1 körfez, koy * eşanlamlı : gulf, inlet
İngilizce örnek : The ship sailed into the bay.
Türkçe çevirisi : Gemi körfeze girdi.
İngilizce örnek : We dropped anchor in a bay.
Türkçe çevirisi : Körfezde demir attık.
2 bitk. defne
3 bölme, bölüm, kısım
İngilizce örnek : Motorists must park their cars in the marked bays.
Türkçe çevirisi : Sürücülerin arabalarını işaretli bölümlere park etmeleri gerekmektedir.
4 çıkma, cumba
5 havlama, uluma
6 doru at
¤ verb
havlamak, ulumak
* at bay = köşeye sıkıştırılmış, çıkmazda
İngilizce örnek : The stag was at bay.
Türkçe çevirisi : Geyik köşeye sıkışmıştı.
BAY: An area within an aircraft, typically used for seating or storage.
ilgili sözler / related words