Türkçe - İngilizce
ESNETMEK
1. Uyku, yorgunluk, sıkılma gibi nedenlerle ağzın iyice açılarak derin bir nefes alınmasına yol açmak:
- Monoton ve uzun konuşması beni esnetti.
2. Uzaması, genişlemesi veya kavislenmesine neden olmak, sündürmek:
- Eldiveni biraz esnettikten sonra eline geçirdi.
- Ağır yük tahtayı esnetince kırılacak diye korktum.
ilgili sözler / related words