İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 4184BORE 1 = [bo: ] bkz. bear
BORE 2 = [bo: ] verb
1 canını sıkmak * eşanlamlı : tire, weary * karşıtanlamlı : interest, exicite, captivate
İngilizce örnek : I hope I’m not boring you with my story.
Türkçe çevirisi : Umarım hikâyemle canını sıkmıyorumdur.
2 delmek, oymak * eşanlamlı : drill, hole
İngilizce örnek : The insect bored through the wood.
Türkçe çevirisi : Böcek tahtayı deldi.
¤ noun
1 can sıkıcı şey/kimse, baş belası
İngilizce örnek : That boy is such a bore.
Türkçe çevirisi : O oğlan çok baş belası.
2 delik, oyuk
3 kalibre, çap
ilgili sözler / related words