Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 11947DÖKME = (dökme nedir; dökme ne demek; dökme İngilizcesi) 1. Dökmek işi: «Üşenmiyor, her gün üç yüz metre yürüyüp çöpünü dökmeye buraya geliyor.» -E. Şafak. 2. sf. Bir yerden bir yere dökülen, aktarılan: Dökme su. 3. sf. Kapların içinde olmayan, yığın biçiminde ortaya dökülmüş olan: Dökme buğday. Dökme portakal. Dökme çimento. 4. sf. Kalıba dökülmek yoluyla yapılmış: Dökme soba. 5. den. Dökme yük.
DÖKME = (dökme nedir; dökme ne demek; dökme İngilizcesi) Çinko tabak.
DÖKME = (dökme nedir; dökme ne demek; dökme İngilizcesi) Denizin içindeki kayalar: Dikkat et kayık dökmeye bindirmesin.
DÖKME = (dökme nedir; dökme ne demek; dökme İngilizcesi) Hayvanlara yem olarak verilen ot.
DÖKME = (dökme nedir; dökme ne demek; dökme İngilizcesi) Tavan ve tabanda kullanılan ağaç kiriş.
DÖKME = (dökme nedir; dökme ne demek; dökme İngilizcesi) Yirmi kuruş.
dökme = ifrâğ [Türkçe - Osmanlıca]
DÖKME = Ambalajlı veya ambalajsız gıda maddelerinde gıdanın niteliklerine uygun ve şekli sınırlandırılmamış kaplarda satışa sunulma şekli.
ilgili sözler / related words