• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

court

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 276

ad / noun 08 – law

ad / noun 11 – architecture

COURT = [ko: t] noun
1 mahkeme
İngilizce örnek : A case is heard in a law court.
Türkçe çevirisi : Dava mahkemede görülür.
İngilizce örnek : That judge had served in the divorce court for years.
Türkçe çevirisi : O yargıç, yirmi yıl boşanma mahkemesinde hizmet gördü.
İngilizce örnek : They took him to court for dangerous driving.
Türkçe çevirisi : Tehlikeli araba kullanmaktan onu mahkemeye götürdüler.
2 mahkeme üyeleri * eşanlamlı : tribunal
İngilizce örnek : The court found him not guilty.
Türkçe çevirisi : Mahkeme onu suçsuz buldu.
İngilizce örnek : The court has not decided yet.
Türkçe çevirisi : Mahkeme henüz karar vermedi.
3 oturum * eşanlamlı : trial, sessions
4 avlu * eşanlamlı : yard, courtyard, square, quadrangle
5 saray, saray halkı * eşanlamlı : royal household, palace
6 sp. kort, saha
İngilizce örnek : There is a tennis court behind the school.
Türkçe çevirisi : Okulun arkasında bir tenis kortu var.
¤ verb
1 gözüne girmeye çalışmak * eşanlamlı : flatter, blandish, curry favour with
2 kur yapmak * eşanlamlı : woo, make love to
İngilizce örnek : You are courting disaster by behaving like that.
Türkçe çevirisi : Bu şekilde davranmakla felaketi davet ediyorsun (ateşle oynuyorsun).
* settle out of court = mahkemeye başvurmadan uzlaşmak
İngilizce örnek : The matter was settled out of court.
Türkçe çevirisi : Mesele mahkeme dışında halloldu.
İngilizce örnek : They had intended to go to law, but in the end they settled the matter out of court.
Türkçe çevirisi : Mahkemeye gitmeye niyet etmişlerdi ama sonunda meseleyi mahkeme dışında hallettiler.

1: 0 ms