• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

buyruk

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 4689

BUYRUK = (buyruk nedir; buyruk ne demek; buyruk İngilizcesi) Pay ve borç senedi alıp satmaları 'İçin borsa temsilcileri ya da aracılarına sözlü ya da yazılı olarak verilen yönerge (borsa buyruğunda yapılacak işlemin türü, kuralları, geçerdeğeri, öneli ve prim niceliği açık olarak gösterilir).

buyruk = ahkâm [öz Türkçe - eski terim]

buyruk = dikta [öz Türkçe - eski terim]

buyruk = direktif [öz Türkçe - eski terim]

buyruk = emir [öz Türkçe - eski terim]

buyruk = ferman [öz Türkçe - eski terim]

buyruk = order [öz Türkçe - eski terim]

buyruk = vasayet [öz Türkçe - eski terim]

BUYRUK = (buyruk nedir; buyruk ne demek; buyruk İngilizcesi) 1. Bektaşîlerde özdeyiş, atasözü değerinde, söyleyeni belli ulular sözü. 2. Bektaşılerin tarikat ile ilgili koşuklarına verdikleri ad.

BUYRUK = (buyruk nedir; buyruk ne demek; buyruk İngilizcesi) 1. Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman: «Buyruk, bu oğlanın götürülmesi gereken yere götürmem içindir.» -M. N. Sepetçioğlu. 2. Egemenlik: Birinin buyruğunda yaşamak.

BUYRUK = (buyruk nedir; buyruk ne demek; buyruk İngilizcesi) 1. Emir, ferman. 2. Âmir.

BUYRUK = (buyruk nedir; buyruk ne demek; buyruk İngilizcesi) 1. Önder, amir, sözcü. 2. Emir.

BUYRUK = (buyruk nedir; buyruk ne demek; buyruk İngilizcesi) Pay ve borç belgiti alıp satmaları için borsa temsilcileri ya da aracılarına sözlü ya da yazılı olarak verilen yönerge (borsa buyruğunda yapılacak işlemin türü, kuralları, geçerdeğeri, öneli ve prim niceliği açık olarak gösterilir).

buyruk = emir [Türkçe - Osmanlıca]

buyruk = emr [Türkçe - Osmanlıca]

buyruk = fermân [Türkçe - Osmanlıca]

buyruk = fermâyiş [Türkçe - Osmanlıca]

buyruk = irâde [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

1: 0 ms