• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

beklenen

Türkçe - İngilizce

ilgili sözler / related words

acil durum dışı beklenen geçici rejimler başında beklenen tencere asla kaynamaz beklenen (olası) hata akımı (ipf) beklenen (olası) hata gerilimi beklenen azami hasar beklenen başarı boşluğu beklenen başkanlık beklenen buzağılama aralığı beklenen çalışma süresi beklenen çıkar beklenen çıktı beklenen çıktılar beklenen değer beklenen değerin tipik hatası beklenen değerler beklenen doğum tarihiniz nedir? beklenen durumda beklenen en büyük deprem beklenen en şiddetli deprem beklenen enflasyon beklenen enflasyon oranı beklenen engelli ömür beklenen eylem süresi beklenen faiz beklenen faiz oranı beklenen fayda beklenen fayda kuramı beklenen faydalanma hakkı beklenen fiyat beklenen fiyatın üzerinde beklenen fiyatlar beklenen frekans beklenen gelir beklenen gelir artışı beklenen gelir kuramı beklenen gelir oranı beklenen getiri beklenen getiri oranı beklenen gün beklenen günler/ saatler iple çekilir beklenen hak beklenen hakkın sahibi beklenen haklar beklenen hata beklenen hata akımı beklenen hata gerçekleşimi beklenen hata gerilimi beklenen iç getiri oranı beklenen ilgiyi görememek beklenen inanç değişikliği beklenen işi vermeyen atış beklenen kalkış saati beklenen kâr beklenen kâr oranı beklenen kayıp beklenen kayıplar beklenen maliyet beklenen masraf beklenen miras beklenen müşteri beklenen net getiri beklenen net kâr oranı beklenen normal puanlar sınaması beklenen normal puanlar testi beklenen olay beklenen öğrenme beklenen ömür beklenen parasal değer beklenen parasal genişleme beklenen politikalar beklenen pozitif risk tutarı beklenen reel faiz oranı beklenen risk tutarı beklenen rol beklenen saatte beklenen seçim farkı beklenen sıklık beklenen sıklıklar beklenen son beklenen sonucu verememek beklenen sonucu vermemek beklenen sonuç beklenen sonuçlar beklenen sosyalleşme beklenen sürenin değişirliği beklenen şey beklenen tepkiler beklenen umulan ölüm oranı beklenen uygulama beklenen varış saati beklenen varyans beklenen verim beklenen verim oranı beklenen veya istenilen durumda beklenen yaklaşma zamanı beklenen yaşam süresi beklenen yıllık hâsılat beklenen yitim beklenen zararlar karşılığı belirli bir durumda beklenen birine gitmesi beklenen övgü ve dikkati kendi üzerine çekmek çok beklenen şey olmayacak gibi uzak görünür doğal ya da beklenen süreç doğuşta beklenen yaşam süresi efektif beklenen pozitif risk tutarı efektif beklenen risk tutarı en büyük beklenen ekle edilebilir ürün gelecekte gerçekleşmesi beklenen maliyet gereği beklenen işlem gereği beklenen öğe güven aralığının beklenen genişliği ileride oluşması beklenen fiyat inşaat sırasında beklenen akımlar kazanması beklenen (yarışta) kazanması beklenen kimse kendinden beklenen yardımı yapmak kendisinden çok şey beklenen kendisinden pek çok şey beklenen şair korku ile beklenen koşullu beklenen değer kuyruktaki beklenen bekleme süresi kuyruktaki beklenen müşteri sayısı menkul kıymetin beklenen getirisi olması beklenen olması beklenen bir şey olması beklenen şey olması beklenen ya da umulan öngörülen veya beklenen ayrılma zamanından sonra da ayrılmayıp kalmak rakip takımı veya oyuncuyu beklenen oyunundan daha kötü oynar duruma getirmek sistemdeki beklenen bekleme süresi sistemdeki beklenen müşteri sayısı tam bilginin beklenen değeri tekrarlanmış fisyon beklenen değeri toplam beklenen aylık sigorta toplam beklenen eğlence giderleri toplam beklenen kamu hizmetleri toplam beklenen kredi kartı giderleri uzun süredir beklenen antlaşma uzun zamandır beklenen ümitle beklenen varlığın beklenen ömrü varması beklenen yarışmayı kaybetmesi beklenen kimse yeni bir işe başlarken meydana çıkan fakat giderek azalması beklenen zorluklar

1: 0 ms