• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

yanık

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 4575

hukuk

isim / noun – botany

sıfat / adjective

YANIK = (yanık nedir; yanık ne demek; yanık İngilizcesi) 1. Kimyasal, elektrik, radyasyon gibi yakıcıların etkisiyle kuru veya nemli sıcak maddelerle temas sonucu oluşan doku zedelenmesi, kombüsyon. Kızarma, veziküllenme, doku zedelenmesi, kömürleşme biçiminde dört derecesi bulunur. 2. Yanık yeri.

YANIK = (yanık nedir; yanık ne demek; yanık İngilizcesi) 1. Nişanlı yanların birbirine gönderdikleri armağan. 2. Köy düğününde, kız almaya giderken yolda verilen yemek, çörek.

YANIK = (yanık nedir; yanık ne demek; yanık İngilizcesi) 1. Yanmış yer, yanmış olan yerde kalan iz: Elimdeki yanık iyi oldu. Halıdaki yanığı ördürmeli. 2. sf. Yanmış olan: «Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu.» -R. Enis. 3. sf. Rengi koyulaşmış: «Kocaman hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız.» -S. F. Abasıyanık. 4. sf. Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk: Yanık bir çocuk. 5. sf. Verimsiz, kıraç duruma gelmiş olan. 6. sf. mec. Bıkkın, üzüntülü, dertli. 7. sf. mec. Duygulu, dokunaklı, acılı, etkili: «Aşk söyletir en yanık türküleri / Ay buluta girdiği gecelerde» -C. S. Tarancı.

YANIK = (yanık nedir; yanık ne demek; yanık İngilizcesi) Çok susamış.

YANIK = (yanık nedir; yanık ne demek; yanık İngilizcesi) Etkin, dokunaklı, yakıcı.

YANIK = (yanık nedir; yanık ne demek; yanık İngilizcesi) Gövdede açılan yara izi.

YANIK = (yanık nedir; yanık ne demek; yanık İngilizcesi) Kavruk, gelişmemiş.

YANIK = (yanık nedir; yanık ne demek; yanık İngilizcesi) Sevdalı.

yanık = mahruk [Türkçe - Osmanlıca]

yanık = sûhte [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms