Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 3530UĞUR = (uğur nedir; uğur ne demek; uğur İngilizcesi) 1. Ön, yön. 2. Yol.
UĞUR = (uğur nedir; uğur ne demek; uğur İngilizcesi) 1. Yön. 2. Ön. 3. Kıyı. 4. Yakın.
UĞUR = (uğur nedir; uğur ne demek; uğur İngilizcesi) a. 1. Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı: «Onlar da uğurlar dilediler, aralarında konuşmaya başladılar.» -M. Ş. Esendal. 2. Bu nitelikte olduğuna inanılan şey. 3. İyi nitelik, meymenet, kadem. 4. Talih, şans.
UĞUR = (uğur nedir; uğur ne demek; uğur İngilizcesi) a. Hedef, amaç, erek, gaye, yol: «Bu uğurda rahatlarını, servetlerini feda ederler; canlarını tehlikeye koyarlar.» -H. C. Yalçın.
UĞUR = (uğur nedir; uğur ne demek; uğur İngilizcesi) a. hlk. Ön veya yan: «Evlerinin uğru bakla / Al beni koynunda sakla» -Halk türküsü.
UĞUR = (uğur nedir; uğur ne demek; uğur İngilizcesi) Bölge: Hepimiz bir uğurda oturuyoruz.
UĞUR = (uğur nedir; uğur ne demek; uğur İngilizcesi) Ceviz ağacı.
UĞUR = (uğur nedir; uğur ne demek; uğur İngilizcesi) Çizgi, hiza: Fidanları bir uğura dik.
UĞUR = (uğur nedir; uğur ne demek; uğur İngilizcesi) Ön.
UĞUR = (uğur nedir; uğur ne demek; uğur İngilizcesi) Yelden, yağmurdan korunulacak yer.
UĞUR = (uğur nedir; uğur ne demek; uğur İngilizcesi) Zaman.
uğur = maskot [öz Türkçe - eski terim]
uğur = meymenet [öz Türkçe - eski terim]
uğur = şans [öz Türkçe - eski terim]
uğur = bereket [Türkçe - Osmanlıca]
uğur = yümn [Türkçe - Osmanlıca]