• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

sönmek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 3001

iş dünyası

SÖNMEK = (sönmek nedir; sönmek ne demek; sönmek İngilizcesi) 1. Yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmak: «Son yıldız vadinin üstünde bir yanıp bir sönüyordu.» -T. Buğra. 2. Parlaklığını, ışığını yitirmek. 3. Hava veya başka bir gaz ile şişirilmiş bir şeyin havası kaçıp şişkinliği inmek: Balon söndü. 4. jeol. Yanardağ etkinliğini yitirmek. 5. mec. Duygular dinmek, yatışmak, etkisini yitirmek: «Öfkeleri bir yaz fırtınası gibi birdenbire sönüverdi.» -Ö. Seyfettin. 6. mec. Gerilemek, parlaklık ve önemini yitirmek: «Münakaşa tekrar eski hızını alamayarak biraz sonra söndü.» -R. N. Güntekin. 7. mec. Ses duyulmaz olmak. 8. mec. Tükenmek, yok olmak, yitmek: «Esmer lekeler, sönmüş sivilcelerden artakalan çukurlar, kabarcıklar yüzünü yayık ayranına çevirmiş.» -S. Birsel.

sönmek = itfa olmak [öz Türkçe - eski terim]

sönmek = munkarız olmak [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms