• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

sad

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 3726

SAD = [sed] adjective
1 üzgün, üzüntülü, kederli * eşanlamlı : sorrowful, depressed, unhappy, downcast, dejected, glum, melancholy, gloomy * karşıtanlamlı : happy
İngilizce örnek : The sad look in her eyes brought me to tears.
Türkçe çevirisi : Gözlerindeki üzgün ifade beni gözyaşlarına boğdu.
İngilizce örnek : Looking at our old photos made me sad.
Türkçe çevirisi : Eski fotoğraflarımıza bakmak beni üzdü.
İngilizce örnek : She was very sad when her cat died.
Türkçe çevirisi : Kedisi ölünce çok üzüldü.
2 acıklı * eşanlamlı : saddening, tragic, regrettable, grievous, lamentable, depressing, deplorable, sorry, pitiful, pathetic, dismal * karşıtanlamlı : joyful
İngilizce örnek : She cries at sad films.
Türkçe çevirisi : Acıklı filmlerde ağlar.
İngilizce örnek : She broke down when I told her the sad news.
Türkçe çevirisi : Ona acıklı haberi söyleyince sinir krizi geçirip ağladı.

1: 9 ms