acılı
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 6082sıfat / adjective 2
acılı = kederli [öz Türkçe - eski terim]
ACILI = (acılı nedir; acılı ne demek; acılı İngilizcesi) 1. Acı katılmış olan: Acılı tarhana. 2. mec. Acısı olan, kederli: «Pek acılı bir geçmişi bulunan roman kahramanım burada bütün dertlerinden kurtulur.» -A. Ağaoğlu.
ACILI = (acılı nedir; acılı ne demek; acılı İngilizcesi) Üzüntü verici, can sıkıcı.
acılı = telhkâm [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words
acılı (dayak vb. yüzünden)
acılı biçimde
acılı bir hint yemeği
acılı bir yüz
acılı bisküvi
acılı ezme
acılı havuç kızartması
acılı hint baharatı
acılı hint yemeği
acılı kimse
acılı olan
acılı patates çorbası
acılı sesler çıkarmak
baharatlı ve acılı pişirmek
balık ve yumurtalı pilav≡ geleneksel olarak kahvaltıda yenen acılı pilav
bu çok acılı
çok acılı
geleneksel olarak kahvaltıda yenen acılı pilav- balık köri ve yumurta karışımı
içinde et veya peynir olan acılı meksika dürümü
kişniş- kırmızı çili- zencefil ve başka baharatla yapılmış çok acılı bir köri sosu
meksika mutfağına özgü böreğe benzeyen acılı bir yemek
