İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 4723 PRIZE = [prayz] noun
1 ödül * eşanlamlı : reward, award * karşıtanlamlı : penalty
İngilizce örnek : She won the first prize in the competition.
Türkçe çevirisi : Yarışmada birincilik ödülünü kazandı.
İngilizce örnek : Einstein won the Noble prize for physics.
Türkçe çevirisi : Einstein fizikte Nobel ödülünü aldı.
İngilizce örnek : Orhan Pamuk won the Nobel prize for literature.
Türkçe çevirisi : Orhan Pamuk edebiyatta Nobel ödülünü aldı.
2 ikramiye * eşanlamlı : bonus, premium
¤ verb
çok değer vermek * eşanlamlı : value, esteem, appreciate, treasure * karşıtanlamlı : underrate, undervalue