• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

pester

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 67936

PESTER = ['pestı] verb
rahatsız etmek, sıkmak, musallat olmak, başının etini yemek * eşanlamlı : plague, torment, worry, bother, disturb, haass, irritate, annoy, vex
İngilizce örnek : My son keeps pestering me to buy him a new computer.
Türkçe çevirisi : Oğlum kendisine yeni bir bilgisayar almam için başımın etini yiyor.
İngilizce örnek : I wish you would find someone else to pester!
Türkçe çevirisi : Keşke musallat olacak başka birini bulsan!

1: 0 ms