İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 23567 LIGHTEN = ['laytın] verb
1 aydınlatmak
2 aydınlanmak
3 hafifletmek
İngilizce örnek : If we lighten the heavy load, we can travel faster.
Türkçe çevirisi : Ağır yükü hafifletirsek daha hızlı hareket ederiz.
İngilizce örnek : They decided to lighten the balloon by throwing their clothes down.
Türkçe çevirisi : Giysiyerini aşağı atarak balonu hafifletmeye karar verdiler.