• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

kulak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 523

isim / noun – agriculture

isim / noun – technical

tarım

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) 1. Oku boyunduruğa bağlayan kayış. 2. Kağnı arabalarında iki oku boyunduruğa yakın yerde birbirine tutturan sivri ağaç parçaları.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) 1. Yağmur ve sel sularının toplandığı çukur, su yatakları. 2. Küçük dereler. 3. Arkların ya da göl ve dereden tarlaya alınan suyun ağzı. 4. Küçük vadi. 5. İki yol arasında kalan toprak parçası. 6. Akarsuların karaya giren ve durgunlaşan yerleri. 7. Göllerin karaya giren sivri kısımları. 8. Tarlanın köşesi, dar yeri.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) a. 1. anat. Başın her iki yanında bulunan işitme organı: «Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum.» -H. C. Yalçın. 2. anat. Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü: «Elleriyle kulaklarını tıkayıp yatağının yanında tortop oldu.» -H. E. Adıvar. 3. Balıklarda başın iki yanında bulunan ve ağızdan alıp solungaçlardan geçirdiği suyu dışarıya vermeye yarayan yarıklardan her biri. 4. müz. Telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu. 5. Sabanın toprağa giren kısmının iki yanında bulunan ve toprağı yollara dökmeye yarayan parça. 6. coğ. Akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri. 7. mec. Seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) a. esk. Varlıklı Rus köylüsü.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) Çamlıklarda biten, yemeği yapılan bir çeşit ilkbahar bitkisi.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) Gücü sırığını koymaya yarayan dokuma aygıtının yan direkleri.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) İşitme organı olup memelilerde dış-, orta-ve iç-kulak olmak üzere üç bölgeden meydana gelir.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) İşitme organı; memelilerde dış, orta ve iç kulak bölgelerinden oluşan yapı.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) Kenar.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) Kolayca taşınması için çuvalın ağzının iki yanına yapılan tutma yeri, kulp.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) Koyun ve keçilerin butlarındaki açı biçiminde sinir.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) Köprünün iki yanındaki duvarlar : Köprünün kulağına oturdum.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) Makbuz.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) Sabanın toprağa giren kısmının iki tarafında bulunan ve toprağı yanlara dökmeye yarayan parça.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) Sarmısaklı yoğurt dökülerek yenilen bir hamur yemeği, mantı.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) Telli müzik araçlarında akort vidası, burgu.

KULAK = (kulak nedir; kulak ne demek; kulak İngilizcesi) Toprak sahibi olan, ücretli emek kullanarak tarımsal üretim yapan veya toprak ve tarımsal araçları kiraya vererek tefecilik yoluyla haksız kazanç sağlayan varlıklı Rus köylüsü.

kulak = gûş [Türkçe - Osmanlıca]

kulak = sem' [Türkçe - Osmanlıca]

kulak = üzn [Türkçe - Osmanlıca]

kulak

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 70545

1: 0 ms