• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

kaynaşma

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 6808

isim / noun – linguistics

veterinerlik

KAYNAŞMA = (kaynaşma nedir; kaynaşma ne demek; kaynaşma İngilizcesi) 1. Kaynaşmak işi: «Atmosfer karşılıklı anlayış ve kaynaşma atmosferi idi.» -H. Taner. 2. Kalabalığın çok olduğu bir yerde kıpırdanma, hareketlilik: «Don Luis bir iki rakam daha saymaya hazırlanmıştı ki kahvenin camı arkasından görünen sokakta ani bir kaynaşma oldu.» -N. Hikmet. 3. Huzursuzluk: «Bir gulgule, bir haykırışma, bir kaynaşmadır koptu.» -N. F. Kısakürek.

KAYNAŞMA = (kaynaşma nedir; kaynaşma ne demek; kaynaşma İngilizcesi) Gözde kaşıntı yapan hastalık.

KAYNAŞMA = (kaynaşma nedir; kaynaşma ne demek; kaynaşma İngilizcesi) İki metalin, birlikte eriyerek kaynaşmaları olayı.

KAYNAŞMA = (kaynaşma nedir; kaynaşma ne demek; kaynaşma İngilizcesi) İki ya da daha çok sıvı damlasının, yüzey gerilimlerini yenecek denli birbirlerine yaklaşarak, tek bir damla oluşturmaları.

KAYNAŞMA = (kaynaşma nedir; kaynaşma ne demek; kaynaşma İngilizcesi) metalbilim: İki metalin birlikte eriyerek karışması olayı.

KAYNAŞMA = (kaynaşma nedir; kaynaşma ne demek; kaynaşma İngilizcesi) Özellikle ölçerci-denek, öğretmen-öğrenci, sağaltmacı-sağaltılan arasında gelişen güven ve yakınlık duyguları.

kaynaşma = asimilasyon [öz Türkçe - eski terim]

kaynaşma = füzyon [öz Türkçe - eski terim]

kaynaşma = galeyan [öz Türkçe - eski terim]

kaynaşma = koalesans [öz Türkçe - eski terim]

kaynaşma = lizojeni [öz Türkçe - eski terim]

kaynaşma = gulgule [Türkçe - Osmanlıca]

kaynaşma = ihtilât [Türkçe - Osmanlıca]

kaynaşma = ülfet [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms