• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

stir

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 6535

STIR = [stö: ] verb
1 karıştırmak * eşanlamlı : mix, blend; agitate, disturb, shake
İngilizce örnek : He stirred his tea.
Türkçe çevirisi : Çayını karıştırdı.
İngilizce örnek : Stir the paint thoroughly.
Türkçe çevirisi : Boyayı iyice karıştır.
İngilizce örnek : We stir the soup for a few minutes before serving it.
Türkçe çevirisi : Servis yapmadan önce çorbayı birkaç dakika karıştırırız.
2 kıpırdamak, kımıldamak
İngilizce örnek : The child stirred in its sleep.
Türkçe çevirisi : Çocuk uykusunda kımıldadı.
İngilizce örnek : The leaves stirred in the light breeze.
Türkçe çevirisi : Yapraklar hafif meltemde kıpırdadı.
İngilizce örnek : Don't stir from where you are till I come back.
Türkçe çevirisi : Ben dönene kadar olduğun yerden kıpırdama.
İngilizce örnek : Nobody must stir from his place till the bell rings.
Türkçe çevirisi : Zil çalana kadan kimse yerinden kıpırdamamalı.
3 kıpırdatmak, kımıldatmak * eşanlamlı : move, budge, exert oneself
İngilizce örnek : A strong breeze stirred the leaves.
Türkçe çevirisi : Güçlü bir meltem yaprakları kıpırdattı.
4 harekete geçirmek * eşanlamlı : arouse, stimulate, rouse, spur, incite, move
İngilizce örnek : As we looked at those paintings our emotions were stirred.
Türkçe çevirisi : O tablolara bakınca duygularımız canlandı (duygulandık).
¤ noun
1 karıştırma
2 hareket, canlılık, telaş

1: 0 ms