jail
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 6294ana kullanım 1
ana kullanım 2
JAIL = [ceyl] noun
hapishane, cezaevi * eşanlamlı : prison, lockup, gaol * karşıtanlamlı : imprison, lock up, confine, detain * karşıtanlamlı : release
İngilizce örnek : A prisoner has just broken out of jail.
Türkçe çevirisi : Az önce hapisaneden bir mahkûm kaçtı.
İngilizce örnek : He was arrested and sent to jail.
Türkçe çevirisi : Tutuklandı ve hapse atıldı.
İngilizce örnek : The criminal went to jail.
Türkçe çevirisi : Suçlu hapse gitti.
İngilizce örnek : He is in jail for robbery.
Türkçe çevirisi : Soygundan hapiste.
