İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 20299 HESITANT = ['hezitınt] adjective
kararsız, ikircikli
İngilizce örnek : I can't stand the marketing manager's being so hesitant about his every decision.
Türkçe çevirisi : Pazarlama müdürünün her kararında öyle kararsız olmasına tahammül edemiyorum.
İngilizce örnek : I'm rather hesitant about asking him a favour.
Türkçe çevirisi : Ondan iyilik isteme konusunda oldukça kararsızım.