• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

height

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1834

ad / noun 1

HEIGHT = [hayt] noun
1 yükseklik; boy * eşanlamlı : altitude, elevation, tallness
İngilizce örnek : I don't know the height of that mountain.
Türkçe çevirisi : O dağın yüksekliğini bilmiyorum.
İngilizce örnek : She's the same height as her brother.
Türkçe çevirisi : Erkek kardeşi ile aynı boyda.
İngilizce örnek : What's the height of the building?
Türkçe çevirisi : Binanın yüksekliği nedir.
İngilizce örnek : Do you have any fear of heights?
Türkçe çevirisi : Yükseklik korkun var mı?
İngilizce örnek : He is of medium height.
Türkçe çevirisi : O orta boyludur.
2 coğ. yükselti, rakım * eşanlamlı : altitute
3 doruk, tepe * eşanlamlı : top, summit, apex, peak, zenith, climax

HEIGHT = (height nedir; height Türkçesi) Deniz düzeyinden veya alınan diğer bir özel referans noktasından yukarıya doğru, feet veya metre gibi değişik birimlerle ifade edilen dikey mesafe. Dikey mesafenin ölçüsü veya indeksi. Yükseklik herhangi bir birim ölçekle verilebileceği gibi, dinamik metre veya basınç birimi olarak ta ifade edilebilir. Örneğin, meteorolojide 500 Mb. düzeyi denildiğinde yüksekliğin deniz düzeyinden yaklaşık 5500 metre olduğu anlaşılır.

1: 0 ms