Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 4272esnek = elastik [öz Türkçe - eski terim]
esnek = elastiki [öz Türkçe - eski terim]
esnek = elastikî [öz Türkçe - eski terim]
esnek = fleksibl [öz Türkçe - eski terim]
esnek = plastik [öz Türkçe - eski terim]
ESNEK
A) sıfat
1. Bir dış gücün etkisi altında uzama, kısalma, eğrilme vb. biçim değişikliklerine uğradıktan sonra, etkinin kalkmasıyla eski biçimini alabilme özelliğinde olan; kuvvetle orantılı olarak uzayıp kısalan; geçici bozunuma uğrayan, ° elastik, elastiki
2. (mecaz) Değişik yorumlara elverişli.
3. (mecaz) Görüş ve tutumlarında katı olmayan.
4. Delimsek, delişmen.
5. Yatkın, uysal.
B) ad
1. Hayvanların ısırmaması için burunlarına takılan demir halka.
2. Çoban köpeğinin boynuna takılan mahmuzlu, demir halka.
2. Hayvanların yayılmamaları için ağızlarına geçirilen torba, sepet.
3. Hayvanların annelerini emmemeleri için ağızlarına takılan ağaç parçası.
4. Anasını emmesin diye oğlağın ağzına bağlanan ağaç.
5. Develer güreşirken ağızlarına geçirilen ipten yapılmış torba.
6. Azgın develerin ağızlarına takılan kayış ya da demir araç.
7. Nallanırken azgınlık yapan atların burunlarına kıstırılan ağaç araç.
8. Ağzı açmak için çeneyi bastırmakta kullanılan araç, destek.
9. Hayvanın boğazına bakmak için ikisi dikey, ikisi yatay dört ağaç parçasından merdiven şeklinde yapılan nalbant aracı.
10. Baş ve işaret parmaklarının açılmasıyle iki parmak ucu arasında kalan uzunluk.
11. Pehlivanların çene altından parmakları ile birbirlerini boğarcasına yaptıkları oyun.
12. Hasta hayvanın karnının anormal şekilde hızlı hızlı inip kalkması.
13. Dağların sulak yerlerinde olan otluk.
14. Esneme: Esnek uyku getirir.
15. Aralık.
16. Dizgin.
ilgili sözler / related words